Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü günümüzde giderek daha fazla insanın odaklandığı bir konu haline geldi. Bu süreçte doğanın sunduğu mucizevi gıdalardan biri de keçiboynuzu (Ceratonia siliqua). Yüksek lif içeriği ve düşük glisemik indeksi ile ön plana çıkan keçiboynuzu, hem sağlıklı atıştırmalık arayanlar hem de kilo vermek isteyenler için ideal bir tercihtir.
Keçiboynuzu, çözünür ve çözünmeyen lif bakımından oldukça zengin bir gıdadır. 100 gram keçiboynuzunda yaklaşık 40 gram kadar diyet lifi bulunur. Bu oran, günlük lif ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaya yeterlidir (kaynak: USDA, FoodData Central).
Lifli besinler sindirim sisteminde daha yavaş hareket eder. Bu da mideyi daha uzun süre dolu tutar ve tokluk hissini uzatır. Bu mekanizma, ani açlık krizlerini önleyerek günlük kalori alımını azaltmaya yardımcı olur.
Lif, midede suyla birleşerek hacim kazanır. Bu hacim artışı beyindeki tokluk sinyallerini tetikler. Aynı zamanda bağırsaklardan geçen lif, ghrelin adı verilen açlık hormonunun seviyesini azaltır. Keçiboynuzunun içerdiği çözünmeyen lifler ise bağırsak hareketlerini düzenleyerek sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına katkı sağlar.
Keçiboynuzunun glisemik indeksi sadece 15 civarındadır. Bu, kan şekerini hızlı yükseltmeyen bir gıda olduğunu gösterir. Kan şekeri dengeli kaldığında ani açlık hissi ve tatlı krizleri daha az görülür. Bu da uzun vadede kilo kontrolünü kolaylaştırır.
Ara öğünlerde tercih edilen yiyecekler, ana öğünlerde fazla yemenin önüne geçer. Keçiboynuzu barları, hem doğal tatlı ihtiyacını karşılar hem de tok tutar. Şeker katkısı olmadan doğal olarak tatlı olan keçiboynuzu, rafine şekerin olumsuz etkilerinden uzak durmayı sağlar.